Âşık Remzâni

 

 

 

 

TARİK VE PENÇE-İ ALİ ABA

 

Namık Kemal DOĞANAY

 

 

İkrar, musahiplik ve görgü cemlerinde Dede/Baba/Analar, yola giren canların ikrarını alırken veya görgüden geçirirken ya “Tarik” denilen değnekle, ya da “Pençe-i Ali Aba” olarak adlandırılan beş parmağı açık sağ eliyle canların sırtına üç kere dokundururlar.

 

Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı öncülüğünde, Dergah’ta Birlik Komisyonu tarafından hazırlanan Erkanlara göre; İkrar vermek, musahip olmak veya görülmek için Pençe-i Âl-i Aba’dan/Tarik’ten geçmek isteyen canlar, Dede/Baba/Ana’nın önünde, elleri açık niyaza varırlar. Başparmaklarından birbirlerine bağlanırlar. Dede/Baba/Ana bir eliyle baştaki canın başparmağından tutar. (El ele, el Hakk’a olunur.)

 

“Destur-u Pir... Bismişah… Allah… Allah…”

Hü! Allah… Hü! Eyvallah…

Secde haktır âdeme

Seyrangahız âleme

El ele el Hakk’a dedik

Geldik bu Dem’e” 

 

derken, diğer eliyle Dede/ Baba/Ana Pençe’yi/Tarik’i niyazdaki canların sırtına koyar:

 

“Hal erenler halidir,

Yol erenler yoludur,

Gafil olmayın canlar,

İnen ustaz elidir.

 

El bizden, pençe; Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli’den ola!

Hak Muhammed Ya Ali Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli!” 

 

diyerek, İkrar verecek, musahip olacak, görgüden geçecek canların tamamına sırayla üç kez Pençe/Tarik çalındıktan sonra, canlar doğrulup dara dururlar.

 

Bazı Ocak dedeleri, ikrar cemlerinde “Tarik” denilen çubuğu kullanırken, bazı ocak dedeleri ise “Pençe-i Ali Aba” ritüelini uygulamaktadırlar. İkrar ve görgü cemlerindeki bu iki ayrı ritüel yol bir sürek bin bir düsturu ile yüzyıllardan beri devam etmektedir.

 

O halde nedir bu Tarik ve Pençe-i Ali Aba

 

Bir bölüm Ocak dedelerinin ikrar alırken kullandıkları adına “Erkan Çubuğu, Tarik, Zülfikar, Alaca Değnek, Sitem Tarığı Serdeste, Evliya” denilen ve kutsallık da yüklenilen  tarik; 50-60 cm boyunda bir ağaç çubuk veya değnektir. Tarik çubuğu kayın, tuba, ardıç gibi ağaçlardan yapılır ve üç boğumludur.

 

İkrar ve görgü cemlerinde tariki kullanan ocaklar ve ocağın talipleri tariki kutsallaştırmış, kerametler yüklemiştir. Bu ocak ve taliplerine göre tarik, aynı zamanda İmam Ali’nin kılıcı Zülfikar’ı, Musa’nın  asasını temsil etmektedir. Talibin verdiği ikrardan döndüğünde, tarikin Zülfikar gibi keseciğini sembolize eder. Tarike verilen kutsallık sonucu, inananları için  tarik bazen bulunduğu yerden başka bir mekana gider, bazen de yılana dönüşür.

 

Tarik, yeşil bir kılıf içinde saklanır. İkrar cemlerinde erkanla çıkarılır. Tarik çıkarılırken kurban kesilir, kurbansız tarik çıkmaz.

 

Ayrıca İmam Cafer-i Sadık Buyruğu’nda; Yol’a uygun hal ve davranışta olmayanlara, Yol’un gereklerini yerine getirmek için dede tarafından taliplerin sırtlarına tarik çubuğu ile dokundurulmasını ayrıntılı anlatılan “Tarik Çalmak” ritüeli vardır. Buyruk’a göre yedi adet tarik çalmak bulunmakta olup, derecesine göre birden doksan dokuza kadar tarik çalınır. “ Ve dahi erkanda tarik çalmak yedidir. Birinci: Kendi rızası ile gelene bir tarik çalınır. İkinci: Kendi rızasın üç tarik çalınır. Üçüncü: Göz görene beş tarik çalınır. Dördüncü: Sohbet dinleyene on iki tarik çalınır. Beşinci: Sohbeti ceme düşene kırk tarik çalınır. Altıncı: Zalim dili degene ve malının tılsımı bozulan kimseye yetmiş yedi tarik çalınır. Yedinci: Mürşidin ve mürebbinin ve halife olanın gaybetini edip erkan için doksan dokuz tarik çalınır.”

 

Bir bölüm ocaklar ise tarik yerine pençe kullanırlar. Canlar ikrar verirken, musahip olurken ve görgüden geçerken Dede/Baba/Analar  “Pençe-i Ali Aba” denilen, Ehli Beyt’in  ilk beş üyesi olan Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i temsil eden insan elini, Tarik’in yerine kullanmaktadırlar.

 

Yol Bir, Sürek Bin Bir

 

Cemlerde uygulanan küçük bir ritüel farklılığı, Ocaklar arasında bugüne kadar önemli tartışmaların olmasına, ayrışmaya ve birlik olunmamasına neden olmuştur. Kendim de bu tartışmaların içinde büyüdüm. Cemlerde Pençe-i Ali Aba uygulayan, İmam Rıza Ocağı dedesi olan babam, Tarik’i uygulayan diğer ocak dedeleriyle en hararetli tartışmalarını bu konu ile ilgili yapardı.

 

Pençe-i Ali Aba uygulamasını yapan ocak dedeleri; “Tarikte keramet aranmayacağını, kerameti varsa  tariki tutan elde, insanda aranacağını, Hakkın nurunun insanda tecelli ettiğini, saygının ağaçtan ibaret olan Tarik yerine, Hakkın nurunun olduğu insana gösterilmesi gerektiğini, bu nedenle Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i temsil eden Pençe’nin ikrar, görgü, musahiplik cemlerinde kullanılmasının Alevi/Bektaşi inancına daha uygun olduğunu” belirtmektedirler.

 

Tarik’i savunan ocak ve dedeler ise; “Tarik’in bir ağaç olmakla birlikte, o Tarik’e bir çok uluların, dedelerin, seyitlerin ellerinin dokunduğunu, uluların kutsal bir emaneti olduğunu, Tarik’e saygı göstermekle ve bağlılık duymakla ecdatlarına ve ulularına saygı gösterdiklerini” belirtmektedirler.

 

Günümüzde ise ikrar-görgü-musahiplik cemlerinde ağırlıklı olarak Pençe-i Ali Aba uygulanmaktadır. Ocağı temsil eden bir tarikin sadece ocak postnişininde bulunması; kutsallık izafe edilen Tarikin ocak temsilcilerince sıkı korunması; köyden kente göçle birlikte ocağın diğer dedeleri tarafından da cemlerin yürütülmesi ve bu dedelerde tarik bulunmaması nedeniyle zorunluluktan Pençe-i Ali Aba’nın kullanılması; günümüzde tarike kutsallık yüklenmesinin gençler tarafından kabul görmemesi vb nedenlerle Pençe-i Ali Aba uygulaması yaygınlaşmıştır.

 

 

Sonuç

 

Tarik ve Pençe-i Ali Aba tamamen aynı amaçla kullanılmaktadır. Cemlerde Tarik veya  Pençe-i Ali Aba’nın uygulanması, inançta ve diğer yol hizmetlerinde hiç bir farklılık oluşturmamaktadır. Yol’a giren canların verdiği ikrara,  kutsallık yüklenmiş  Tarik denilen değnek veya  Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’in elini temsil eden Pençe şahitlik etmektedir.

 

Nitekim, Dergah’ta Birlik Komisyonu’nca hazırlanmış olan erkanlarda; “hem tarikin hem de pençenin kullanılabileceği, yolun bir süreğin çok olabileceği” belirtilmiştir.

 

Aynı şeyi, bilge canımız İsmail Kaygusuz da Derviş Baba mahlasıyla deyişinde söylüyor.

 

Can erenler kuşkuya düşmeyelim

Hem erkan çalınır pençe vurulur

Kavgalaşıp dost dosta küsmeyelim

Hem pençe vurulur erkan çalınır

 

Dede eli Ali’nin pençesidir

Beş parmağı Ehli Beyt simgesidir

Erkan ise bu elin asasıdır

Hem erkan çalınır pençe vurulur

 

Tarık çubuğu da erkan değneği

İfade ediyor hep aynı şeyi

Yol oğluna sitem onun ereği

Hem pençe vurulur erkan çalınır

 

İkrar veren talip tarığa düşer

Her yıl tazelenip bu yolda pişer

İşte bunun için sitemden geçer

Hem erkan çalınır pençe vurulur

 

Hal erenler halıdır örnek alun

Yol erenler yoludur ona uyun

İnen ustad elidir iyi duyun

Hem pençe vurulur erkan çalınır

 

Hak Muhammed Ali adı anılır

Türab olmuş canın sırtı sıvanır

Ölmeden ölmenin anı yaşanır

Hem erkan çalınır pençe vurulur

 

Alevilik gülbahçesi bütündür

Bektaşilik bu bahçenin gülüdür

Der ki Derviş Baba amaç bellidir

Hem pençe vurulur erkan çalınır

 

                               İsmail Kaygusuz

 

Aşk ile...

 

 

Kaynakça: 

 

       -          Atalay, Ali Adil, İmam Cafer-i Sadık Buyruğu, Can Yayınları, 2014

       -          Dergah’ta Birlik Komisyonu, İkrar-Görgü-Musahiplik Erkanları, Hünkar Yayınları, 2016

       -          Kaygusuz, İsmail. Alevilik’te İnançsal ve Toplumsal Yol Kardeşliği MUSAHİPLİK, Alev Yayınları, 2004

       -          Ulusoy, A.Celalettin, Hünkar Hacı Bektaş Veli ve Alevi-Bektaşi Yolu, Hacıbektaş-1980

 

 

                                                          -  Makaleler  -